Karacaoğlan'dan:
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağuları (zehirleri) sağ iken
Kahpe felek vermez benim muradım
Viran oldum mor sümbüllü bağ iken
Aradılar bir tenhada buldular
Yaslandılar şıvgalarım (dallarım) kırdılar
Yaz bahar ayında bir od (ateş) verdiler
Yandım gittim ala karlı dağ iken
Farımaz (Usanmaz) da deli gönül farımaz
Akar gözlerimin yaşı kurumaz
Şimden geri benim hükmüm yürümez
Azil (Rezil) oldum güzellere bey iken
Karac'oğlan der ki bakın olana
Ömrümün yarısı gitti talana
Sual eylen bizden evvel gelene
Kim var imiş biz burada yoğ iken
Şah İsmail'den:
Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta, halim pek müşkül
Koparmadım asla, kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim
No comments:
Post a Comment